• This is default featured slide 1 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

  • This is default featured slide 2 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

  • This is default featured slide 3 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

  • This is default featured slide 4 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

  • This is default featured slide 5 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

Çin marka korsanlığını önlemek için marka kanununda değişiklik yaptı

Şangay’da tv kulesi ve diğer gökdelenlerin gece görünümü

Çin Ulusal Fikri Mülkiyet İdaresine (“CNIPA”) yapılan ticari marka başvuru sayılarındaki yüksek artışlar, marka korsanlığı (trademark squatting), marka biriktirme ve köşe kapma (trademark hoarding and cornering), toplu halde marka başvurusu yaparak başkalarının marka tescilini almasının önüne geçme gibi kötü niyetli başvuruların sayısının fazlalığını ortaya koydu.

23 Nisan 2019 tarihinde Çin Ulusal Halk Kongresi bu kötü niyetli marka başvurularının önüne geçilmesi için Çin Halk Cumhuriyeti Marka Kanununda değişiklik yapılmasını benimsedi. Değişiklikle kötü niyetli markalarla ilgili olarak açılan davaların önüne geçilerek mahkemelerin iş yükünün azaltılması amaçlanıyor.

Değişiklikle, tescil için başvuruda bulunulan ticari markalar için markayı kullanma niyeti (intent-to-use) kanunla ilk kez zorunlu hale getiriliyor. Buna göre, kullanma niyetinin belirtilmediği her marka başvurusu direk reddedilecek. Ayrıca, kullanım niyetinin olmadığı gerekçesi ile herkes yayımlanan marka başvurularına 3 ay içerisinde itiraz edebilecek ve her halükarda yayım süresi bitmişse dava yoluyla hükümsüzlük talebinde bulunabilecek.

Değişiklik, cezai tazminleri beş kata kadar artırıyor. Ayrıca, yasal tazminlerin azami tutarı 5,000,000 Çin yuanına (yaklaşık 733,000 USD) çıkarıldı.

Çin Ticari Marka Kanunu uyarınca, ticari marka ihlaline ilişkin tazminat tutarı (1) hak sahibinin fiili zararı, (2) marka hakkına tecavüz edenin kazancı ve (3) bir ticari marka altındaki lisans haklarının uygun şekilde verilmesi esasına göre değerlendirilmesi gerekiyor. Değerlendirme yöntemleri ilkinden başlayarak sırayla uygulanıyor ve seçenek özgürlüğü bulunmuyor. Üç yöntemden hiçbiri uygulanamazsa, mahkemenin yasal zarara göre tazminat tutarına karar vermesi gerekiyor.

Bununla birlikte, 2015'ten 2017'ye kadar yapılan bazı yerel araştırmalar, ticari marka ihlal davalarının yalnızca %0,2'si için mahkemelerin cezai tazminat ödenmesine hükmettiğini tespit etti. Çalışmaya göre, cezai tazminatların istisnai kullanımı, ihlal eden kişinin kazançlarının kanıtlanamamasından ve markanın hiç lisansa konu olmadığından dolayı lisans ücretlerinden hareketle bedel biçiminin mümkün olmamasından kaynaklanıyor.

Hak sahiplerinin talebi üzerine mahkemeler, ihlal eden ticari markaları taşıyan malların ve ayrıca bu malları üretmek için kullanılan malzeme ve araçların imhasına karar verebiliyor. Ayrıca, ihlale konu mallar, üzerlerindeki ihlal konusu markaların kaldırılması ile piyasaya sürülemiyor.

Belirtilen değişikliklerin 1 Kasım 2019’da uygulamaya geçirilmesi bekleniyor.
Share:

AB, "Iceland" markasının tescil kriterlerini karşılamadığına karar verdi

Iceland Süpermarket görünümü

Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO), süpermarket zinciri Iceland Foods Limited'in "Iceland" marka tescilini coğrafi kaynak belirtmesine bağlı olarak tüketicileri yanıltacağı gerekçesi ile iptaline karar verdi.

Süpermarket zinciri Iceland Foods Limited, “Iceland” kelimesini 7., 11, 16, 29, 30, 31, 32 ve 35. sınıflarda gıda ürünleri, elektrikli ürünler ve perakende mağaza hizmetleri de dahil olmak üzere çeşitli mal ve hizmetler için tescil ettirdi. İzlanda Dışişleri Bakanlığı, "Iceland”ın coğrafi bir kökeni belirttiği ve dolayısıyla tescil edilemeyeceği gerekçesiyle marka tescilinin iptali için EUIPO'ya başvuruda bulundu.

AB Ticari Marka Yönetmeliğinin 7(1)(g) maddesinde, bir marka “mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak bir işaret” olması halinde tescil edilemez hükmü yer alıyor.

İzlanda (ülke), ortalama tüketicinin, marka kapsamında satılan malların İzlanda'da üretildiklerini sanacağını ve bu nedenle “Iceland” markasının bu kısıtlamaya dahil olduğunu savundu. Ayrıca, İzlanda, "Iceland" kelimesinin tescilinin, İzlanda'lı şirketlerin ürettikleri ürünlerin coğrafi kökenlerini belirtmek istemeleri durumunda, marka veya ambalajlarında "Iceland" kelimesini kullanmalarına kısıtlama getireceğini ileri sürdü.

Süpermarket zinciri savunmasında, söz konusu ürünlerin ve hizmetlerin İzlanda ile ilgili olarak bilinmediklerini; bu nedenle, ortalama bir tüketicinin tescil edilen mal ve hizmetlerin İzlanda’dan kaynaklandığı algısına kapılmayacağını ileri sürdü.

Her ne kadar EUIPO’nun İptal Bölümü, İzlanda Dışişleri Bakanlığı tarafından sunulan kanıtların söz konusu malların İzlanda’dan Avrupa Ekonomik Alanına ihracatının önemini abarttığını kabul etse de, ortalama bir tüketicinin, ilgili malların İzlanda’dan geldiğine veya gelecekte İzlanda kökenli olacağına inanacağını varsaymanın makul olacağını kabul etti. Böyle bir varsayım, ‘Iceland” markasının coğrafi kökeni bakımından tanımlayıcı olmasını gerektirdiğinden, marka tescilinin iptali için yeterli bir neden olarak kabul edildi.

Süpermarket zinciri ayrıca 1970'lerdeki ilk kullanımından bu yana “Iceland” kelimesini kullanması ile ayırt edicilik kazandığını ve dolayısıyla tüketicilerin mal ve hizmetlerin İzlanda’dan kaynaklandığı yönünde bir algıya sahip olmayacaklarını ileri sürdü. Bu iddiasını desteklemek için, markanın AB genelinde yaygın bir üne sahip olduğuna dair kanıtlar sundu.

Bununla birlikte, kanıtları değerlendiren İptal Bölümü, Birleşik Krallık'ta markanın yeterli kullanım ve üne sahip olduğunu kabul ederken, süpermarket zincirinin markanın AB'nin diğer bölgelerinde ayırt edicilik kazandığını ispatlamada yetersiz kaldığını ifade etti. Yeterli bilinirliğin özellikle bir İngilizce kelime olan “Iceland”ın bir Avrupa ulusunun ismi olarak algılanması gereken ülkeler bakımından ispatlanmadığı ifade edildi. Örneğin, EUIPO, Malta, İsveç, Danimarka, Hollanda veya Finlandiya'da hiçbir marufiyet kanıtı ortaya koyulmadığını belirtti. Bu nedenle, EUIPO, süpermarketin AB’de ayırt edicilik kazanmışlık iddiasını reddetti ve tescilin geçersiz kılınması gerektiği sonucuna vardı.

Bu durum, bir coğrafi adın ticari marka olarak tescili ile ilgili bariz zorlukları vurgu yapması bakımından önem arz ediyor. Ayrıca, AB çapında bir markanın ayırt edicilik kazandığını ispat etmedeki zorlukları bir kez daha ortaya koyuyor.

Iceland Foods’un bir sonraki aşama olarak kararı temyize götürmek suretiyle marka tescil haklarını elinde tutma mücadelesine devam edeceği bekleniyor.
Share:

Popüler Yayınlar

KATEGORİ

Etiketler

Son Yazılar

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *