• This is default featured slide 1 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

  • This is default featured slide 2 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

  • This is default featured slide 3 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

  • This is default featured slide 4 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

  • This is default featured slide 5 title

    Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by NewBloggerThemes.com.

İngiltere, Birleşik Patent Mahkemesi Anlaşmasını onayladı

İngiltere Parlamentosu, Londra

İngiltere, patent uyuşmazlıklarını tek bir yargı karar ile çözüme kavuşturma imkanı sunacak Birleşik Patent Mahkemesi Anlaşmasını (Unified Patent Court Agreement) 28 Nisan 2018 tarihinde onayladı.

İngiltere, Şubat 2013'te Birleşik Patent Mahkemesi (UPC) Anlaşmasına imza atmış, Kasım 2016'da anlaşmayı onaylama niyetini ortaya koymuştu. Anlaşmayı onaylaması sürpriz olarak görülüyor, zira İngiltere’nin “Brexit” olarak adlandırılan Avrupa Birliğinden ayrılma kararı sonrasında, UPC rejiminde yer almayacağı tahmin ediliyordu.

İngiltere’nin onaylamasıyla patentler için uluslararası mahkemenin kurulmasına bir adım daha yaklaşıldı.

UPC Anlaşması uluslararası bir anlaşma niteliğini taşıyor, bu bakımdan Mahkeme bir Avrupa Birliği Mahkemesi değil, Uluslararası Mahkeme olarak kabul ediliyor.

UPC, Avrupa patentleri ve birleşik etkiye sahip Avrupa patentleri (European patents with unitary effect) ile ilgili uyuşmazlıklarda yargı yetkisine sahip olacak. Mahkeme sınır aşan patent uyuşmazlıklarında (patent hükümsüzlüğü, patente tecavüz vs.) kararlar verebilecek ve ihtiyati tedbirler uygulayabilecek. Ancak kararlar yalnızca UPC Anlaşmasını onaylayan ülkelerde etkili olacak. Patent sahiplerinin artık AB’nin her bir ülkesinde ayrı ayrı dava açması gerekmeyeceğinden patent anlaşmazlıkları için daha hızlı ve daha ucuz bir çözüm imkânı sağlanacak.

Anlaşmaya göre Mahkemenin hayata geçirilmesi için Avrupa Birliğine üye 13 devletin parlamentolarının anlaşmayı onaylaması gerekiyor. Bu onaylayan devletler arasında İngiltere, Almanya ve Fransa’nın mutlaka olması şart koşuluyor. Anlaşmayı hali hazırda Fransa dahil 16 ülke (Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz ve İsveç) onaylamış durumda. İngiltere’nin onayı sonrasında Mahkemenin teşkili için tek engel Almanya’daki onay süreci kaldı.

Almanya’nın onayı, onaylama yasasına karşı Alman Federal Anayasa Mahkemesinde (Bundesverfassungsgericht) anayasal bir itiraz nedeniyle ertelenmişti. İtirazın bu sene Federal Mahkeme tarafından ele alınması bekleniyor. Federal Mahkeme, onaylama yasasının Almanya'nın anayasal şartlarını yeterince karşıladığını tespit edene kadar UPC beklemede kalacak.
Share:

AB Genel Mahkemesi, Şölen Çikolata'nın açtığı marka karar iptal davasını reddetti

Şölen Ozmo
AB Genel Mahkemesi, Şölen Çikolata'nın Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi'nin (EUIPO) "BOBO cornet" markasını tescil kararına karşı açtığı davayı reddetti.

Şölen, 12 Şubat 2014 tarihinde Bulgaristan'da yerleşik Bayan Elka Zaharieva tarafından 29, 30 ve 32. sınıflarda başvurusu yapılan "BOBO cornet + tavşan figürü" ibareli marka başvurusuna karşı "OZMO cornet" markasına benzer olduğu gerekçesi ile itiraz etmişti.

Şölen, 10 Temmuz 2012 başvuru tarihli, “1148957” numaralı “OZMO cornet” ibareli 30. sınıfta tescilli uluslararası markasını gerekçe göstererek söz konusu markaya EUIPO'de itiraz etmişti. EUIPO, Şölen’in itirazını markaların benzer olmadığı gerekçesi ile 11 Mart 2015 tarihinde reddetmişti.

Bu kararı takiben, Şölen 11 Mayıs 2015 tarihinde kararı EUIPO'nun Temyiz Kurulu’nda  temyize götürmüştü. Temyiz Kurulu Şölen’in temyiz başvurusunu ret ederek EUIPO'nun kararının doğruluğunu onaylamıştı. 20 Temmuz 2016 tarihinde vermiş olduğu kararında Kurul özet olarak aşağıdaki görüşlere yer vermişti:
  • Bir markanın hem figüratif hem de kelime unsurlarından oluşması halinde, her zaman baskın unsurun kelime unsuru olduğu otomatikman kabul görmez. Bu nedenle, hem figüratif hem de kelime unsurları içeren bir işaret söz konusu olduğunda, figüratif unsur, markanın bütünlüğünde kelime unsurlarına eşdeğer ve hatta daha önemli bir yere sahip olabilir.
  • İki işaretin tek ortak noktası olan “cornet” kelimesidir, “bobo” ve “ozmo” kelimelerinin aynı sesli ifadeyi paylaşması onları benzer kılmamaktadır, aksine, itiraz konusu markadaki göze çarpan tavşan karakterinin bir eşdeğeri itraza gerekçe gösterilen uluslararası tescilde bulunmamaktadır. Tavşan unsurunun markanın yarısından fazlasını kaplaması nedeniyle  markanın ortaya koyduğu genel izlenim bağlamında ihmal edilebilir değildir, aksine, tüketiciler tarafından algılanan görsel imgeye hakim bir pozisyondadır. Sonuç olarak başvurusu yapılan marka üzerindeki figüratif öğelerin baskın olması - özellikle tavşanın mevcudiyeti -  ve itiraza gerekçe gösterilen markada söz konusu figüratif unsurların yokluğu, işaretlerin görsel olarak farklı olduğu sonucuna varılmasını gerektirmiştir.
  • Söz konusu işaretlerin fonetik karşılaştırması ile ilgili olarak, Temyiz Kurulu, bu markaların ilk unsurları olan “ozmo” ve “bobo” kelimelerinin genel görsel ve fonetik izlenim üzerinde ortak unusurları olan "cornet” ibaresinden daha fazla etkiye sahip olacağı kanaatine varmıştır. 'Bobo' ve 'ozmo' kelimelerinin ilk hecelerinin farklı olması, yani 'bo' ve 'oz' nedeniyle, markalar açıkça farklı seslerle telaffuz edilmektedirler. Dolayısıyla, Temyiz Kurulu işaretlerin fonetik açıdan orta düzeyin altında benzerliğe sahip olduklarını düşünmektedir.
Şölen, Temyiz Kurulunun benzerlik konusunda yeterli değerlendirme yapmadığı, değerlendirmesinde özellikle ilgili ürünleri dikkate almadığı ve gereken özeni (duty of diligence) göstermediği gerekçeleri ile kararın iptali için AB Genel Mahkemesinde dava yoluna gitti.

AB Genel Mahkemesi Temyiz Kurulu’nun tüm değerlendirmelerini yerinde bulduğunu ve ayrıca gereken özen yükümlülüğünü usulünce yerine getirdiğini ifade ederek davayı ret etti. AB Genel Mahkemesi özet olarak kararında aşağıdaki görüşlere yer verdi (Dava No. T‑648/16):
  • Söz konusu işaretlerin görsel ve kavramsal olarak birbirinden farklı olduğunu ve sadece düşük derecede fonetik benzerlik sergilediği kanaatinde olan EUIPO Temyiz Kurulu kararında hata yapmamıştır.
  • İtiraz konusu markada korneti tutan tavşanın baskın karakteri ışığında, 'ozmo' ve 'bobo' kelimeleri arasındaki görsel ve fonetik fark ve "cornet" kelimesinin tanımlıyıcı olması bakımından ikincil karakteri dikkate alındığında, Temyiz Kurulu'nun markalar arasında benzerlik olmadığı görüşü doğrudur.
  • Söz konusu işaretler arasında, ortak unsur olan 'cornet' nedeni ile var olabilecek düşük benzerlik derecesine rağmen, işaretler arasındaki farklılaşan unsurlar, söz konusu malların ticari menşei olarak ilgili halkın yanlış yönlendirilmesine yol açmayacaktır.
Bu karar sonrasında Şölen istemesi halinde davayı bir üst mahkeme olan Avrupa Birliği Adalet Divanına götürebilir.

Şölen'in Elka Zaharieva ile olan fikri haklar konusunda ihtilafı sadece marka ile sınırlı değil. Şölen, Elka Zaharieva'nın EUIPO'da tescil ettirdiği iki tasarımın (aşağıda) iptali için de eylemde bulunmuştu.

Şölen, davada bu tasarımların "ozmo markalı kornetine ve kornetin sunulduğu pakete" benzer olduğunu ve bu nedenle yeni olmadıklarını iddia etmişti.

EUIPO ve EUIPO Temyiz Kurulu'nda her ne kadar aleyhine kararlar çıksa da, AB Genel Mahkemesi geçen Şubat ayında Şölen lehinde karar vererek tasarımların hükümsüzlüğüne karar verdi (Dava No. T794/16 ve Dava No. T-648/16).
Share:

Nestlé "KitKat şekli" üzerindeki marka tescil haklarını kaybetmek üzere

Nestle KitKat Çikolatalı Gofret

İsviçreli gıda devi Nestlé, 2006 yılında KitKat çikolatalı gofretinin üç-boyutlu şeklini (Kitkat 4 finger) Avrupa Birliği’nde tescil ettirdi.  Ancak o tarihten sonra şimdi Mondelez firması tarafından sahip olunan İngiliz Cardbury ile yasal mücadeleye girdi.

En son dönemeçte, Avrupa Adalet Divanı Genel Savıcısı Melchior Wathelet, Nestlé ve KitKat üç-boyutlu şekil markası aleyhinedeki alt mahkeme (AB Genel Mahkemesi) kararını destekler yönde Divanın karar vermesini tavsiye etti.

Alt mahkeme dört çubuklu KitKat çikolatalı gofretin şeklinin Avrupa çapında halk tarafından tanınırlılığının yeterli düzeyde olmadığını ve bu nedenle 2006 yılında verilen AB marka tescili için gereken yeterliliğe haiz olmadığı kararını vermişti.

Genel Savcı, Nestlé'nin ticari markasının ayırt edicilik elde etmiş olduğunu ve alt mahkemenin bulgularının “açıkça kabul edilemez” olduğunu gösteren “yeterli” kanıt sunamadığını ileri sürdü. Nestlé KitKat şeklinin sadece Danimarka, Almanya, İspanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Avusturya, Finlandiya, İsveç ve İngiltere’de tanınmış olduğunu kanıtlayabilmiş ancak diğer dört ülkede (Belçika, İrlanda, Yunanistan ve Portekiz) tanınmış olduğunu kanıtlayamamıştı.

Her ne kadar bu Savcının görüşü olsa da, Adalet Divanı yargıçlarının verilen tavsiyeler ile uyumlu olarak genelde karar verdikleri ifade ediliyor. Nestlé'nin KitKat ticari marka tescilini elde tutup tutamayacağı Adalet Divanı tarafından verilecek karar ile belli olacak.

Nestlé, 2002 yılında dört çubuklu ürünlerine yönelik marka tescili elde etmek için Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi'ne başvuruda bulunmuş, yapılan değerlendirmede ürün şeklinin kullanım yoluyla 10 Avrupa ülkesinde ayırt edicilik kazandığına karar verilmiş ve marka başvurusu tescil edilmişti.

Bununla beraber, açılan dava sonucunda AB Genel Mahkemesi, AB üyesi diğer dört ülkedeki (Belçika, İrlanda, Yunanistan ve Portekiz) ilgili halk kitlesinin söz konusu çikolatalı gofretin dört çubuklu şekli üzerindeki algısının değerlendirmeye alınmadan tescil kararı verilmesinin doğru olmadığına karar vermiş ve davayı kabul etmişti.

Nestlé ve Cadbury ikonik “Dairy Milk”in mor rengi dâhil bir dizi yasal mücadeleye girmişti. Cadbury’nin 2004 yılında Pantone 2685C mor rengi kodu ile yapmış olduğu marka başvurusu 2013 yılında İngiltere Temyiz Mahkemesi tarafından Nestlé tarafından yapılan itiraz üzerine reddedilmişti.
Share:

Gucci ve Guess 9 yıldır süren marka ihtilafını sonlandırmak için anlaştılar

Gucci Marka Çanta

Gucci ve Guess, Gucci'nin ikonik "G" markası üzerinde 9 yıldır devam eden global düzeydeki davaların sonlandırılması için anlaşmaya vardılar.

Yapılan ortak bir açıklamada “Anlaşma tarafların fikri mülkiyet portföylerinin ve tasarımlarının özgünlüğünün korunmasının ehemmiyetini tanımada her iki şirket için önemli bir adımdır” dendi. Anlaşmanın şartları açıklanmadı.

Global düzeydeki yasal savaş lüks marka Gucci’nin Guess’i “çok büyük bir marka tecavüzü suçu işlemekle” suçlaması ile başlamıştı.


Gucci, 2009 yılında Guess markasının aksesuarlarının çoğunda özellikle Gucci'nin ikonik “G” baskı markalarını kullanarak ihlal ettiği iddiasıyla New York'taki federal mahkemede Guess'e karşı dava açmıştı.

Gucci, davada başarılı oldu ve hâkim Guess’in dört tartışmalı tasarımdan üçünü kullanmasına karşı kalıcı tedbir kararı aldı. Bununla birlikte, davada hâkim sadece 450,000 dolarlık tazminat ödenmesine karar verdi. Gucci 221 milyon dolarlık tazminat ödenmesi beklentisi içerisindeydi.

Bu tedbir kararını takiben Gucci olayı küresel düzeye taşıdı ve İtalya, Avustralya, Çin ve Fransa'da aynı gerekçelerle Guess'e karşı dava açtı ve sonrasında Avrupa Birliği mahkemelerinde davaya dönüşecek Avrupa Birliği (“AB”) Fikri Mülkiyet Ofisinde idari işlem başlattı.

AB Genel Mahkemesi ve Milan ve Paris'teki yargı kararları Guess’in lehinde olurken, Çin’deki yargı kararı Gucci’nin lehinde oldu. Ayrıca, Avustralya’daki mahkeme de Gucci lehine karar verdi.
Share:

Afganistan Madrid Sistemine katıldı

Qala Ikhtiaruddin citadel, Herat Vilayeti, Afganistan

Dünya Fikri Mülkiye Örgütü (WIPO) Afganistan İslam Cumhuriyeti Hükümetinin Madrid Protokolüne katılım belgesini 26 Mart 2018’de tevdi ettiğini duyurdu. Böylelikle, Afganistan Madrid Protokolü Sisteminin 101. üyesi oldu. Protokol Afganistan’da 26 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe girecek.

26 Haziran 2018 tarihinden sonra Afganistan için Madrid Protokolü üzerinden marka tescil olanakları aşağıdaki şekilde olacak.
  • Halihazırda bir Uluslararası Marka Tesciline sahip olan bir kişi veya şirket 26 Haziran'dan itibaren Afganistan'da Ek Başvuru (subsequent designation) yapabilecek ve böylece ticari marka korumasının kapsamına Afganistan'ı dahil edebilecek,
  • Afganistan’daki bir kişi veya şirket, 26 Haziran ve sonrasında Uluslararası Marka Başvurusu yapabilecek ve
  • Afganistan dışındaki bir kişi veya şirket 26 Haziran’da ve sonrasında Uluslararası Marka Başvurusu yoluyla Afganistan’ı koruma yapmak istediği ülkelerden bir olarak seçebilecek.
Madrid sistemi, tek bir başvuruyla birçok ülkede ticari marka başvurusu yapma ve tescil etme olanağı sunuyor. Madrid başvuru süreci, geleneksel rüçhan başvurusuna dayalı bireysel başvuru yöntemine kıyasla, yüksek verimlilik ve maliyet tasarrufu sağlıyor.

Madrid sisteminin kullanılmasının avantajları sadece başvuru yapılmakla da sınırlı kalmıyor, tescil sonrasında da devam ediyor. Örneğin, markanın on yıllık koruma süresinin sonunda yenileme zamanı geldiğinde, yenileme işlemi WIPO’da tek bir elektronik dosyalama yoluyla belirlenen tüm ülkeler için gerçekleştirilebiliyor. Tescil sonrası bir diğer faydası da hak sahiplerinin bir isim değişikliği veya devir veya adres değişikliği kaydı yapmaları gerektiğinde, bu işlemleri tek talep tüm ülkelerde çok uygun maliyetlerle yapabiliyor olmaları.

Afganistan’ın Madrid Protokolü Sistemine katılımına ilişkin WIPO’nun duyurusuna buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Share:

Alibaba, "Alibabacoin" adlı kripto paraya karşı marka tecavüz davası açtı

Alibaba

Dubai merkezli Alibabacoin Foundation adlı kripto para şirketi, Çinli perakendeci Alibaba Group Holding tarafından ABD’de aleyhine açılan marka tecavüzü davasındaki tüm iddiaları reddetti.

Davanın açılmasını hemen takiben Mahkeme yargıcı “Alibabacoin” markasına ilişkin  geçici ihtiyati tedbir kararı verdi.

Çinli online perakendeci Alibaba şikayet dilekçesinde Alibabacoin Foundation’nın kendisine ait markaları“sürekli ve kasten yanıltıcı kullanmasının” tüketicilerin ürünleri kendisi ile bağlantılı olduğunu düşünmeye sevk edeceğini iddia etti.

Buna karşılık, Alibabacoin Foundation, Alibaba’nın fikri mülkiyet haklarını ihlal etme niyetinde olmadıklarını belirterek, kapatılma ve başka bir isimle yeniden basılma talebinin makul veya orantılı bir talep olmadığını, zira kullanılmasının yasaklanması talep edilen söz konusu ismin Çin'den değil, kullanımın yasaklanmak istendiği bölgeden [Ortadoğu] kaynaklanan jenerik bir sözcük olduğunu ifade etti.

Ali Baba, "Ali Baba ve 40 Haramiler" adlı Ortadoğu masalının kahramanı olarak biliniyor.

Alibaba Group Holding, dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinden biri olarak adlandırılıyor.

Share:

Güney Kore, Endüstri 4.0 patentleri için hızlandırılmış inceleme uygulayacak

Güney Kore Dönen Bayraklar

Kore Fikri Mülkiyet Ofisi (KIPO) "Dördüncü Sanayi Devrimi" ile ilgili patent başvuruları için hızlandırılmış inceleme seçeneği sunmayı planlıyor.

Hızlandırılmış inceleme, yapay zeka, nesnelerin interneti, 3D baskı, otonom araçlar, bilişsel robotlar, Büyük Veri ve bulut bilişim gibi yedi temel teknoloji alanındaki buluşlar için mevcut olacak.

Hızlandırılmış inceleme ayrıca patent başvurularının mevcut 16.4 aylık bekleme süresini 5.7 aya kadar düşürecek. KIPO yeni uygulamayı bu yılın ilk yarısında hayata geçirmeyi planlıyor.

Daha fazla bilgiye KIPO'nun internet sitesindeki haberler bölümünden ulaşabilirsiniz (sadece Korece mevcut ancak Google Translate marifetiyle tercümesini okuyabilirsiniz).
Share:

Kuveyt, PCT ulusal aşama geçişlerini kabul etmeye başladı

Kuveyt Gökdelenler
Kuveyt Patent Ofisi, 27 Mart 2018 tarihinden itibaren Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) kapsamında yapılan başvuruların Kuveyt'te ulusal aşamaya geçişlerini kabul etmeye başladı.

Aslında Patent İşbirliği Anlaşması Kuveyt'te 9 Eylül 2016 tarihinde yürürlüğe girmişti. Ancak, anlaşmanın yürürlüğe girmiş olmasına rağmen Kuveyt Patent Ofisi, PCT kapsamında ulusal aşamaya girmek isteyen başvuruları kabul etmedi.

Kuveyt Patent Ofisi'nin duyurusuna göre, Kuveyt'te ulusal aşamaya geçişler için vade tarihleri rüçhan talebi olan başvurular için ilk rüçhan tarihinden itibaren 30 ay, rüçhan talebi olmayan direk PCT başvuruları için 18 ay olarak belirlendi.

Duyuruda ayrıca Kuveyt'te PCT başvurularının ulusal aşamaya geçmesi için talep edilen tek belgenin Kuveyt Konsolosluğunca onaylanmış vekâletname olduğu ifade edildi.

Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) 152 ülkede tek kalemde patent başvurusu yapılmasına olanak sağlıyor. PCT kapsamında elde edilen uluslararası araştırma raporu ile başvuru sahipleri buluşların yenilikleri konusunda fikir elde edebiliyorlar. Ayrıca PCT, patent başvurusu maliyetlerini 30 aya kadar erteleme imkânı sunuyor.

PCT Haritası (Mavi - 152 Üye Ülke)
Kuveyt’te ulusal aşamaya geçişler ile ilgili bilgiye buraya tıklanarak ulaşılabilir.
Share:

Blockchain patent başvuruları 2017 yılında dünya çapında iki kat arttı

Blockchain
2017 yılında dünya çapında 1240 adet blokchain patent başvurusu yapıldı. Blockchain patent başvurusu sayısı 2015'de 258 adet ve 2016'da 594 adetti.

Önde gelen başvuru sahipleri arasında Bank of America, MasterCard, Goldman Sachs, Walmart, JP Morgan ve IBM yer alıyor.

Kore Fikri Mülkiyet Ofisi tarafından toplanan ve Finance Magnates'de rapor edilen verilere göre, Ocak 2018'in sonuna kadar Güney Kore, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Çin ve Avrupa genelinde 1240'dan fazla blockchain ile ilgili patent başvurusu yapıldı.

Güney Koreli haber kaynağı CS Times, başvuruların büyük çoğunluğunun (yüzde 78) ABD ve Çin'den kaynaklandığını, %8'inin Kore ve %3'ünün Japonya orijinli olduğunu bildirdi. Blockchain ile ilgili patent başvurularının çoğunluğu lojistik, sağlık hizmetleri ve kamu hizmetleri alanında yapıldı.

Patent başvurularının büyük bir kısmını blockchain alanına yeni giriş yapanların ve başlangıç girişimlerinin (startup) yaptığı görülüyor. Ayrıca, çok sayıda köklü şirketin ve kurumun da geçen sene blockchain ürünleri için patent başvurusu yapması dikkat çekiyor.

Uzmanlar 1990'ların sonlarındaki yazılım patlaması ile yaşanan patent savaşlarının benzerinin blockchain patentler için de “kaçınılmaz” olduğunu ifade ediyor.

Kaynaklar:

Share:

Çin şirketlerinin patent başvurularında önemli artışlar gözleniyor

Şangay - Çin

Çin şirketleri 2017 yılında bir önceki yıla göre 11,241 adet daha fazla Amerikan patenti elde etti. Bu %28 artış anlamına geliyor. Böylelikle, Çin en fazla Amerikan patenti elde eden ilk 5 ülke arasına ilk kez girmiş oldu. 

Bir Amerikan Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan araştırmaya göre, son on yılda Çin şirketlerinin elde ettiği Amerikan patent sayısı on kat arttı. 2017 yılında Amerikan Patent Ofisi (USPTO) tarafından 320,000 adet patent verildi ve bu patentlerin %3,5’i Çin şirketleri tarafından elde edildi. Yerel Amerikan şirketleri toplam 148,139 adet patent tescil elde etti, bu Amerikan patentlerinin 46%’sına tekabül ediyor.

EP patent başvurularında da benzer bir eğilim görülüyor. Avrupa’da Çin şirketleri tarafından yapılan başvuruların sayısında %16,6 artış gözlendi. Huawei ilk kez Avrupa Patent Ofisi’ne yapılan başvurularda ilk sırada yer aldı. 2017’de yüksek oranlarda Avrupa patent başvurusu yapan diğer Çin şirketleri ise, telekom şirketi ZTE, e-ticaret şirketi Alibaba, cep telefonu üreticisi Xiaomi ve otomobil üreticisi BYD oldu.
Share:

EUIPO sahteciliğe karşı blockchain yarışması düzenliyor

Blockchain

Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) sahtecilikle mücadele için “blockchain”in potansiyelini ortaya çıkarmayı amaçlayan dünya çapında bir yarışma düzenliyor.

Yarışma EUIPO’nun Avrupa Fikri Mülkiyet Hakları İhlalleri Üzerine Avrupa Gözlemevi aracılığıyla ve Avrupa Komisyonu ile ortaklaşa yapılan ilk “AB Blockathon”u olma özelliğini taşıyor.

Blockchain teknolojisi merkezi bir otorite olmadan tarafların çevrimiçi olarak depolanan verileri paylaşmalarına ve yönetmelerine olanak tanıyor. Bu teknoloji sayesinde işlemler direkt olarak alıcı ile satıcı arasında ve güvenli bir şekilde yapılabiliyor.

22-25 Haziran tarihleri arasında Brüksel'de gerçekleşen Blockathon, kod çözme sorununa karşı bir blok zincir çözümü için prototiplerin birlikte hazırlanması için kodlayıcıları ve “yaratıcı zihinleri” bir araya getirecek.

Daha fazla bilgiye www.blockathon.eu adresinden ulaşılabilir.


Share:

WIPO Madrid Sistemi kapsamında faks ile doküman kabul etmeye son verdi

Faks

1 Nisan 2018 tarihinden itibaren WIPO Madrid Sistemi kapsamında yapmış olduğu işlemlerle ilgili faks yoluyla doküman kabul etmeyecek.

WIPO Madrid Sistemi kapsamında yapmış olduğu işlemlerle ilgili faks ile doküman kabul etmek yerine  "Contact Madrid" olarak adlandırılan WIPO Çevrimiçi Talep Sitemi (Online Request) üzerinden doküman kabul edecek.

Contact Madrid hizmeti ile hak sahipleri veya temsilcileri bir talep veya doküman sunduklarında her talep veya doküman için yazdırılabilir teyit ve talep özetini alabilecekler. Ayrıca talebin alındığını teyit eden ve işleme alındığını belirten bir e-mail de WIPO tarafından otomatik olarak hak sahiplerine veya tescilcilerine gönderilecek.

WIPO'dan faks hizmetinin sonlandırılması ile ilgili olarak yapılan açıklamada küresel telekomünikasyon servis sağlayıcılarının getirdiği teknolojik değişiklikler nedeniyle, geleneksel faks iletişiminin güvenilirliği ve kalitesi önemli ölçüde azaldığı, Contact Madrid, Madrid Portföy Yöneticisi, Madrid Ofis Portalı ve MECA gibi elektronik haberleşme yöntemlerinin WIPO ile iletişim kurmanın en etkili ve etkin yolu olduğu ifade edildi.
Share:

Popüler Yayınlar

KATEGORİ

Etiketler

Son Yazılar

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *