Avrupa Birliği Adalet Divanı "şekil" kavramına daha net bir yorum getirdi

Avrupa Birliği Adalet Divanı

Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), Avrupa Birliği Ticari Marka Direktifi'nin 7.1 e) iii) maddesinde ifade edilen mutlak ret nedenleri arasında gösterilen “şekil” kavramı hakkında önemli bir karara (“MANHATTAN tekstil desenleri” kararı) imza attı. Yüksek topuklu ayakkabı markası “Louboutin” “kırmızı tabanları” ile ilgili meşhur karardan sonra söz konusu karar  “şekil” ibaresinin yorumuna daha da netlik kazandırdı.

Dava konusu karar, döşemelik kumaş ve diğer dekoratif eşyalar yapan ve 2012’den beri Avrupa Birliği markası olarak tescilli “MANHATTAN” kumaş tasarımının sahibi İsveçli firma Svenskt Tenn ile İngiltere’de faaliyet gösteren iç tasarım için kumaşlar ve objeler yapan Textilis (sahibi Murat Keskin) adlı firması arasında yaşanan bir uyuşmazlığa ilişkin verildi.

MANHATTAN markası
Svenskt Tenn, MANHATTAN markasının 2 boyutlu tasarımının Textilis tarafından satışa sunulan çok benzer tekstil tasarımlarıyla ihlal edildiği gerekçesiyle İsveç’te ihtiyati tedbir talebinde bulundu. Buna karşın, Textilis, MANHATTAN ticari markasının Avrupa Birliği Ticari Marka Direktifi'nin 7 (1) (e) (iii) maddesi kapsamında hükümsüzlüğüne karar verilmesi için dava açtı.
Madde 7 (1) (e) (iii): Malın doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini veya teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan veya mala asli değerini veren şeklî ya da başka bir özelliğini münhasıran içeren işaretler.
İlk Derece Mahkemesi “MANHATTAN” ticari markasının ilgili madde anlamında bir şekil olmadığına hükmetti. Textilis, bu kararı kabul etmeyerek, İsveç Temyiz Mahkemesinde temyiz başvurusunda bulundu ve bir kumaş örneğinden oluşan bir işaretin bir marka olarak tescil edilemeyeceğini öne sürdü. Bu iddiasına, ilgili maddedeki “mala asli değerini veren şeklî ya da başka bir özelliğini münhasıran içeren işaretler” ifadesini gerekçe gösterdi.

İsveç Temyiz Mahkemesi ilgili maddeye açıklama getirmesi için Avrupa Birliği Adalet Divanı'na başvuruda bulundu.

ABAD kararında, “Ticari marka hukuku bağlamında, "şekil" terimi, Louboutin ayakkabıları ve kırmızı taban kararında olduğu gibi, genellikle söz konusu ürünü uzamsal olarak sınırlayan tüm çizgileri veya konturları ifade eder” görüşüne yer verildi. Divan kararının devamında şunlar yer verdi:
İtiraz edilen işaret, yalnızca ürünün şeklinden ibaret sayılamaz, zira tartışma konusu işaret, coğrafi haritaları temsil eden çizimlerin dış hatlarıyla oluşturulan şekilleri temsil etse de, gerçek şu ki, bu şekillerden ayrı olarak, söz konusu işaret hem ana hatların içinde ve hem de dışında yer alan “MANHATTAN” kelimesi gibi dekoratif öğeler içermektedir. Başka bir deyişle, her ne kadar işaret ürünlerle bütünleştirilmiş iki boyutlu dekoratif motiflerden oluşturulmuş olsa da, bunlar ürünün şeklinden ayırt edilebilmektedirler ve sonuç olarak Madde 7 (1) (e) (iii) 'deki istisna bunun için geçerli değildir.
Daha net olarak karar şu noktalara vurgu yapıyor:
  • Anlaşmazlık konusu bu işaret “sadece şekilden” oluşmamaktadır, zira “Manhattan” kelimesini açıkça vurgulayarak süreklilik gösteren dekoratif öğeler içermektedir.
  • Dekoratif iki boyutlu tasarımlardan oluşan bir işaretin, bu dekoratif tasarımlardan farklı bir kumaş veya kâğıt gibi eşyalarla bütünleştirilmesinin bu işaretin, malların şekli ile birleştiği anlamına gelmeyecektir.
Sonuç olarak, itiraz edilen işaretin sadece şekilden oluşmadığı Adalet Divanı tarafından teyit edilerek, şekillerin yorumlanmasına açıklık getirilmiş oldu.
Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler!

Popüler Yayınlar

KATEGORİ

Etiketler

Son Yazılar

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *